31 Ocak 2011 Pazartesi

O zaman Leopara Devam/ Leopard



ilk baharda ve yazın da leopar modası devam edicek gibi. Ben çok seviyorum leopar deseni ama gelin görün ki alıp giymeye cesaret edemiyorum. Ama aksesuar ve çanta olarak gerçekten çok hoş gözüküyorlar. Leopar desenli göz makyajı da ayrı bir ilgimi çekti:)
Photobucket
Ssource: fashion gone rouge, weheartit

30 Ocak 2011 Pazar

Doğadan İnsana: Çiçek Desenleri/ Flowaral Print

Çiçekleri severim hele kıyafetlerde olanını daha çok severim:)
Photobucket

Photobucket

Photobucket

source: weheartit

28 Ocak 2011 Cuma

Sıcak Şarap ve Mangal Keyfimiz/ Warm for a while with hot wine

Geçen gün toplandık bizimkilerle, herkesin karnı aç ne yesek diye düşünürken simitçiye gitmeye karar verdik. Ankaralılar için Ümitköyde bir simitçi var. Çok güzel çeşit çeşit simitleri oluyor. Hafta sonları brunchı da var sınırsız 7 tl. Normalde de fiyatları çok uygun gerçekten. Dedik oraya gidelim bir güzel yiyelim. Sonra vazgeçtik evimizde oturalım yapalım yemeğimizi yiyelim. İbrahim Tatlıses usulü mangal yaptık:)
IMG_37640987987654
Daha sonra dedik bu soğukta sıcak şarap iyi gider, sıcacık şaraplada içimiz ısındı. Hemen yaptık hazırlıkları, mini soframızı da hazırladık.


OCAK'111


Ekmekler de gelsinnn:)
Gelelim sıcak şaraba, gerçekten bu soğuk kış gününde en keyifli içeceklerden biri. Yapmak isterseniz malzemeler ve tarif şöyle;
-1 şişe kırmızı şarap
-1 su bardağı toz şeker
-1 adet orta boy portakal
-2 adet orta boy elma
-2 adet çubuk tarçın
-2-3 adet tane karanfil
Geniş bir tencereye meyveleri doğrayın. Üzerine toz şekeri ekleyin, 10 dk falan bekleyin. Daha sonra tencereyi ateşe koyup şarabı ekleyin. Çubuk tarçın ve karanfili de ekleyip kısık ateşte pişirmeye başlayın. Yalnız sakın kaynamasına izin vermeyin, iyice ısıtın. Daha sonra da servis yapın;)


İzledim: Beni Asla Bırakma/ Never Let Me Go

Kazuo Ishiguro'nun aynı isimli romanından uyarlanan "Never Let Me Go" bilim kurgu temalı olsa da daha ok dram ve aşk duygularını barındırıyor. Filmin konusu; İngiltere'de geçen film, insanlara gerektiği zaman organ sağlamak için klonlanmış bir okul dolusu çocuğun yaşamları, aşkları ve hayata bakışları ele alınmış.
Yavaş ilerleye film, aksiyon severlere fazlasıyla durağan gelebilir. Yürek burkan bu hikayede benim izlerken resmen moralim bozuldu. Kaçamıyorlar, kendi hayatlarını yaşayamıyorlar, bedenleri onlara ait değil, aşkları bile yasak. Bu yüzdendir ki konu olarak bazılarına saçma gelebilir ama yine de benim ilgimi çekti, izlettirdi film kendini.

Film görsel olarak da bence iyiydi, geçtiği zamana göre çevre, dekor, özellikle yatılı okul mimari açıdan çok güzeldi. Filmi Keira Knightley için izlemeyi düşünüyorsanız Carey Mulligan filmi almış götürmüş. Carey güzel bir oyunculuk sergilemiş, duru yüz ifadesi ve yeteneğiyle geleceğin iyi oyuncuları arasında olucaktır bence.

Günümüzde bile hala tartışma konusu olan insan klonlama hakkındaki görüşünü açık bir şekilde ortaya koyan ve bu konu hakkındaki sosyal mesajı veren filmde Carey'in dediği gibi "Hayatlarını kurtardığımız insanlardan pek farkımız olduğunu düşünmüyorum" repliğiyle onların da insan olduğunu güzel bir şekilde vurguluyor.
Filmi izlemeyi düşünenlere iyi seyirler;)

26 Ocak 2011 Çarşamba

İlham Alınası Şeyler/ Inspirational Things


Beyaz Blazer Ceket-Pudra Rengi-İşli Pantolon


İnci işlemeli kot pantolon-kot gömlek


Beyaz tüylü ceket


İşlemeli-zımbalı deri ceket

source: fashion gone rogue

24 Ocak 2011 Pazartesi

Aşkın Gözü Neden Kördür Merak Ettiniz mi?

Love Pictures, Images and Photos


Bu güzel hikayeyi paylaşmak istedim bakalım aşkın gözü neden körmüş:))
Dünya yaratılmadan önce, iyi ve kötü huylar ne yapacaklarını bilmez vaziyette dolanıyorlarmış. Bir gün toplanmışlar ve her zamankinden daha fazla canları sıkkın oturuyorlarken; Saflık ortaya bir fikir atmış: "Neden saklambaç oynamıyoruz?"..

Hepsi bu fikri beğenmiş. Çılgınlık bağırmış."Ben ebe olmak ve saymak istiyorum"...Baska hiç kimse çılgınlığı arayacak kadar çıldırmadığı için, Çılgınlık bir ağaca yaslanmış ve saymaya başlamış.1,2,3,.. 

O saydıkça iyi huylarla kötü huylar saklanacak yer aramışlar. Şefkat Ay'ın boynuzuna asılmış; İhanet çöp yığınının içine girmiş; Sevgi bulutların arasına kıvrılmış; Yalan bir taşın altına saklanacağını söylemiş ama yalan söylemiş çünkü gölün dibine saklanmış; Tutku dünyanın merkeizne gitmiş; Para Hırsı bir çuvalın içine girerken çuvalı yırtmış.Aşk; kararsız olduğu gibi, nereye saklanacağını da bilmiyormuş.(Aşkı saklamak zordur )Ve çılgınlık 100'ü saydığı anda; Aşk sıçrayıp güllerin arasına girmiş ve saklanmış..

Ve Çılgınlık bağırmış.. "Önüm, arkam, sağım, solum sobe,geliyorum!" İlk önce Tembelliği görmüş, çünkü saklanacak enerjisi yokmuş.Sonra Şefkati ayın boynuzunda, İhaneti çöplerin arasında, Sevgiyi bulutların arasında, Yalanı gölün dibinde ve Tutkuyu dünyanın merkezinde birer birer bulmuş.Sadece biri hariç. Umutsuzluğa kapılan Çılgınlığın kulağına Haset fısıldamış: "Aşkı bulamıyorsun, çünkü o güllerin arasında saklanıyor."
Çılgınlık çatal şeklinde bir sopa almış ve güllerin arasına saplamış, ta ki yürek burkan bir haykırış onu durdurana kadar. Ve haykırıştan sonra, Aşk elleriyle yüzünü kapayarak ortaya çıkmış. Parmaklarıyla kapadığı yüzünden sicim gibi kan akıyormuş. Çılgınlık, Aşkı bulayım derken, heyacandan Aşkın gözlerini kör etmiş.. "Ne yaptım ben?!!" diye bağırmış."Seni kör ettim. nasıl onarabilirim? Aşk cevap vermiş: "Gözlerimi geri veremezsin. Ama benim için bir şey yapmak istersen, benim klavuzum olabilirsin".. 
İşte o günden beri Aşkın gözü kördür ve Çılgınlık da her zaman onun yanındadır...

Bir Pazar Günü / On a sunny Sunday morning

100_4794

Bunlar son güneşli günlerimizdi, bu hafta kar geliyormuş yine neyse özlemiştim karı da:)
Bir pazar gününde, eve market alışverişine çıkılmış. Mutfak alışverişini çok severim bu arada; boğazına düşkün biri olarak :) Evde ekmek makinamız var, çeşit çeşit un aldım sebzeli ve fındıklı un son keşiflerim. Pazar günlerini genelde ailemle geçiririm alışveriş,  anneanne ziyareti ve ailecek yenen yemek beni mutlu eder;)

100_4768

100_4770

Anma: Uğur Mumcu







"Ben Atatürkçüyüm, ben cumhuriyetçiğim, ben laikim, ben anti-emperyalistim, ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım,ben özgürlükçüyüm,ben insan haklarının savunucusuyum, ben TERÖRE karşıyım, ben hırsızların, yobazların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım !.. Öyleyse vurun, parçalayın! Her parçamdan benim gibiler ,beni aşacaklar çıkacaktır”
Ugur mumcu

23 Ocak 2011 Pazar

Dolabımdaki Yeniler / 7 New Things

BLOG7

1. Çiçekli Bluz: Pull&Bear
2. Kadife Etek: Stradivarius

BLOG8

Çizgili bluzu pazardan aldım omuzları biraz kabarık.
Ugg tarzındaki botuda m&s'dan aldım. Kendisi ev botu ama ben dışarda giyiyorum o kadar sıcak tutuyor ki:))
Ve son olarak mor ojeler, bu ara favori rengim:) Ankara Kent Park AVM'de Rossmann diye bir mağaza var. Watsons tarzında ama 7 8 kat daha büyüğü bir mağaza. Temizlik, deterjan, kozmetik, şampuan v.s tarzında şeyler var. Kozmetik olarak farklı markalar mevcut ve fiyatları çok ucuz. Bu mor ojeyi de ordan aldım, değişik renkte ojeler arıyorsanız oraya bakın.

3. Çizgili Bluz: Pazardan (5 tl)
4. Taç: Accessorize
5. Çorap: Stradivarius
6. Bot: Marks&Spencer (20tl)
7. Oje: Rossman'dan (Rival de Loop)


22 Ocak 2011 Cumartesi

Çay Yolu Leman Kültür Güzel Olmuş/ Just relax, take it easy!!

100_4748

Aralık ayında açılan Çay Yolu Leman Kültür şimdiden bizim favori yerlerimizden biri oldu. Eğlenceli dekorasyonuyla dikkat çekiyor mekan. Yemekleri genel olarak güzel. Bahçeli'de ve Kızılay'da da olan Leman Kültür fiyat olarak da uygun.

BLOG6

Menüsündeki yemeklere komik isimler veilmiş. Biz kızlarla kankalar sepeti aldık sıcak ikramlardan oluşuyor ve birayla iyi gidiyor :)

IMG_3665

Burası da tuvaleti ve yine çok eğlenceli bir dekorasyon, hemen resim çektik :))

IMG_3669

IMG_3711

Ve Saçlarımı Kestirdimm / A new world, a new day to see


Bu model uzun bir süredir istediğim bir modeldi ama hiç cesaret edememiştim. Hep uzun saç kullandım. Saçlarım, boyadan ve düzleştiriciden dolayı çok yıpranmıştı. Bugün karar verdim ve bir anda kestirdim. Sonuç budur:) En azından bir değişiklik oldu:))

19 Ocak 2011 Çarşamba

Yeni Sezondan Seçtiklerim/ New Collection Findings

Fiyonklu t-shirtleri çok beğeniyorum. Mangonun indiriminde vardı bu tarz tshirtler. Kendinizde çok sade bulduğunuz ve değişiklik yapmak istediğini tshirtünüze bunlardan yapabilirsiniz.

Her zaman pembe skinny jean almak istemişimdir ama bir türlü cesaret edip alamadım bu sezon alıcam ama:) Deri bluz ve leopar eteği de beğendim.

Sol üsteki gibi kürk atkı almıştım ben, herşeyle uyum sağlıyor, kabanıma, montuma hırkama takıyorum çok da şık oluyor.
Source: Zara

17 Ocak 2011 Pazartesi

İş Görüşmesinde/Mülakatta Ne giyilir-Ne Sorulur

Yeni mezunlar veya iş arayanlar için kendi deneyimimden birkaç bir şey paylaşmak istedim. Yalnız şuana kadar sadece bir iş görüşmesine gittim:).  Ne zor şeylermiş, ben ne güzel okuyordum okulumu neden mezun oldum ki :)
Yüksek lisans yapmaya karar vermiştim ama öylesine başvurular yapıyordum. Ancak birinden çağrıldım. O günden sonra çalışmaya karar verdim. İlk aşama olarak genel yetenek ve İngilizce testi olduk. İki hafta içinde haber verdiler sınavların olumlu geçtiğine dair. Daha sonra birebir mülakata girdim. 
Aklımda kalan bazı sorular şunlar: (pozisyona ve şirkete göre değişir)
-CV de yazan herşeyin en ince ayrıntısına kadar sordular.
-Yapılan projeleri anlattırdılar gelişmelerin ve sonuçların neler olduğunu sordular.
-Bir başarınızı anlatınız.
-Bir satıştaki başarınızı anlatınız.
-Bir kişinin başarısına vesile oldunuz mu, ne yaptınız?
-Yaratıcı mısınız?
Yaklaşık 1 saat sürdü ve iki hafta içinde bunun da sonucunun olumlu olduğunu bildirdiler.
Geldik 3. aşamaya; toplu mülakat. 6 kişi bir masada oturduk. Bir durum (case) verdiler. Okuyup daha sonra kendi aramızda tartışıp bir sonuca varmamızı beklediler bizden. Onlar da karşıdan bizi izlediler. Söze ben başladım. Anlattım, gayette güzel anlatmıştım:)) Tartıştık konuyu falan. Neyse bu kısım biraz stresliydi.
Gelelim sonuca; çekirge bir sıçrar iki sıçrar üçüncüde elendim yani :)) 
İlk denemeydi olur böyle şeyler dedim ve üzülmedim :))

Ne giymişim;



Benimki biraz aceleye gelmişti. Ama zaten çok da önemli değil. Temiz, düzgün ve sade giyinmeniz yeterli.

source: zara

14 Ocak 2011 Cuma

Böyle Fotoğraflar Çekmek İstiyorum:) - HAKAN CELEBI


Miami'de yaşaya Türk fotoğrafçı Akif Hakan Çelebi, reklam, moda ve sanat fotoğrafçısıdır. Her sene Amerika-Türkiye- Japonya' da fotoğraflar çekiyor. Fotoğraflarında değişik bir bakış açısı belirleyerek sinemasal bir anlatım sunan ve renkleri çok etkili bir şekilde kullanan sanatçı geleceğin en iyi fotoğrafçıları arasında gösteriliyor.


Ben de işte tam olarak böyle fotoğraflar çekip böyle photoshop yapmak istiyorum:)) Hakan Çelebi'nin internet sitesine göz atmak isterseniz tıklayın.


Bu fotoğraftaki cekete ve belindeki siyah kurdelaya bayıldım:)

source: hakanphotography

13 Ocak 2011 Perşembe

Yazdan Kalanlar-Altınoluk


Bu yaz birkaç günlüğüne Altınoluk'a arkadaşımızın köy evine gitmiştik. Altınoluk'un yukarısında, Kaz Dağı'nın eteklerinde bulunan Yeşilyurt Köyü gizli bir cennet. Köy, İda dağının göbeğinde zeytin ve çam ağaçları ile çevrilidir. Bu bölgenin dünyada oksijen oranı en yüksek ikinci yer olduğu saptanmıştır.
 Bu fotoğrafta köy meydanındayım, denize gidiyorduk:)


Yüzyılların birikiminin oluşturduğu taş işçiliğinin örnekleri köydeki evlerde kendini göstermiş. Taş evler öylesine güzel ve şirin ki oranın doğasıyla çok güzel uyum sağlamışlar. Ben de bir kaç evi fotoğrafladım, telefonla çektiğim için kaliteler biraz düşük. 


Yeşilyurt köyü, mitolojide "ilk hoşluk kraliçesi yarışması"nın yapıldığı dağ olarak geçer. Yunan mitolojisinde tanrıçalar Hera, Afrodit ve Athena'nın katıldıkları hoşluk yarışmasının yapıldığı yer olarak adı geçen İda dağı, günümüzde Kaz dağı olarak bilinmektedir. Yukarıdaki ev arkadaşımın köy evi, annesi ressam olduğu için evde  çok güzel tablolar var. 




Dağ hakkında söylenceler bununla da kalmaz. mitolojiye göre Zeus burada doğmuş, tanrılar Truva savaşı'nı buradan izlemişler ve aşk ile hoşluk tanrıçası Afrodit ilk kez burada aşık olmuştur. 
Bu fotoğrafta da köy meydanındaki bir hediyelik eşya dükkanının önündeyiz.

12 Ocak 2011 Çarşamba

Flipped: İzleyin;)


O kadar sıcak bir aşk öyküsü ki, şu stresli zamanımda izlemek çok iyi geldi bana.
50'lerin sonunda geçen bu hikaye, iki çocuğun arasındaki aşkı anlatıyor. Juli, Bryce'a ilk görüşte aşık olmuştur. O gözler, o muhteşem gözler diyordu minik kız, bakışlarına hayrandı Bryce'ın:)) Gelin görün ki Bryce onu arkadaş olarak bile görmüyordur. Filmin en eğlenceli yanı ise, hikayeyi hem Juli hem de Bryce gözüyle anlatmasıdır. Kızların ve erkeklerin düşünce yapısının ne kadar farklı olduğunu ve gerçekten kızların erkeklerden daha önce olgunlaştığını bu miniklerin hikayesin de bile görebiliyorsunuz. 
Sonunda sıcak bir tebessüm ettiğim ve bitmeseydi ya dediğim bu filmi mutlaka izleyin;)

Bunlar da ilginizi çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...